Özledim De Söyleyemedim
Bugün seni çok ama çok özledim de söylemek istemedim. Niye öyle burnumun sızladığını, içimin burulduğunu, gözlerimin çaktırmadan ıslandığını anladım da ondan seni özlediğimi söylemedim. Bu güzel eylül gününde Boğaz’ı seninle seyretmek isterdim, sigaramın yarı dumanını rüzgarla paylaşmaya hazır, bedenim göğsüne yaslanmış öylece bakardım görüntüye. Bakarken güzel şeyler düşünürdüm! Sabah rastgele müzik dinlerken kimin söylediğini bilmediğim bir şarkının sözü çok hoşuma gitti. Kıymetimi bilmen için illa gitmem mi lazım, sevdiğini duymak için illa ölmem mi lazım diye soruyordu. Ya da benim bu şarkıdan çıkardığım sonuç bu emin değilim. İnsan hem sevdiğini söyleyip de hem neden sevdiğinin yanına gelmez.
Hani sana okuduğum kitapların konularını ve kişiliklerini anlatıyorum ya “Kürk Mantolu Madonna”nın erkek kahramanı geldi aklıma bugün. Kitabı sana anlatırken, hissettiklerimi dile döküşüm ve adama nasıl sinir olduğumu hatırladım sana sinir olurken. Aşık olduğu kadını evinin işleri bitince yanına almayı düşünen bir adam. O evin inşaat işleriyle uğraşırken kadıncağız Almanya’da hastalıktan ölüverdi. Bu garibim de aşkından gözleri kör, kadını mutlu etmek için evi güzelleştirmeye çalışıyor, kadının öldüğünden habersiz bir şekilde. Aşkın boya badanaya ihtiyacı yok ki. Sonrada bir ömür boyu terkedildiğini düşünerek mutsuz yaşadı. Ama ille de boyayacağım diyorsan ben yanındayken boya. Benim öyle “benden uzak olsanda mutlu ol”, “gideceğin yere beni de götür sorana başımın belası dersin”, “sabret aşkım sabret” gibi şarkı sözleriyle hiç işim olmaz. Arada söylüyorsun ya “Endamın yeter” diye biz onu söyleyelim.
Ben seni öyle ilahi bir aşkla seviyorum ki anlatmaya kalksam, kelimelere döksem ifade edememekten korkuyorum. Ya da dile dökülenin basitleşmesinden. Ben eğer becerebilsem parmaklarımla kaburgalarımı ayırıp seni içimdeki buğuda saklarım. Uykunun en derin yerinde birden uyanınca seni yanımda görmek, pişirdiklerimin güzel olduklarını gözlerinden okumak, kış gecesinde söylenmeden patlatılmış mısırı paylaşmak, televizyondaki filmi seyretmek için demlenmiş çayı birlikte içmek, hastalıklarda sevgiyle sıkılmış limonata içirmek, kahvenin telvesinde yazanları birlikte yaşamak, sabahın kör saatinde çıplak denize girmek, emanet alınmış bir motorsikletle gezintiler yapmak, sırtıma dolanmış kollarınla güneşi batırmak, bizim batırdığımız güneşin doğduğu ülkedeki insanların hayatları hakkında abuk hikayeler uydurmak, bozuk musluk yüzünden kavga etmek, ne kadar rahat adamsın ne kadar telaşlı kadınsınlarla başlayan cümlelerle tartışmak, hayatı-hayatın getirdiklerinin tümünü seninle paylaşmak. Bugün seni çok ama çok özledim de söylemek istemedim.
Hani geçen akşam trafik kazası yüzünden ölmüş birini görmüştük. Üzerini örtmüşlerdi de sadece ayakkabıları görünüyordu. Ben çok etkilenmiştim de sen “adamı tanımıyorsun bile” diyerek etkilenmemin sebebini anlamamıştın. İlk düşündüğüm hayatın çok mu değerli olduğu yoksa düşünmeye değmeyecek kadar basit mi olduğu hakkında aklım karışmıştı. Ne zaman ölümle karşılaşsam aynı karmaşık duyguları hissederim zaten de sevince insanın içi daha çok acıyor. Öleni tanıman gerekmiyor ölüm karşısında. Orada yatan sende olabilirdin bende. Seni düşünmek bile istemiyorum. Kendimi öldükten sonra düşünemeyeceğime göre sana acı çektirmek istemiyorum. Eee diyeceksin. Eee si ölüm var, eve gitme süresince bile ertelenemiyor seni yolun ortasında yakalayıveriyor ve bulduğu yerde götürüyor. Bu yol kıyısında bize göre zamansız bir kaza olabilir, deniz gezmesinde söylenenler söylenmeden gelebilir, yaşanacakları beklemeden de… Yaşamak istediklerini söylemeden… Bir akşam denizden dönerken aynı duygu karmaşasını hissederek, sana telefon açıp “Hayatı benimle paylaşır mısın” diye sormuştum. Güzel şeyler söyledin de hala net bir cevap alabilmiş değilim artık hiçbirşey sormuyorum. Sende unuttum zannediyorsun herhalde. Artık çok özlediğimde bile özlediğimi bu yüzden söyleyemiyorum. Cevapsız sorular varsa ortalıklarda, yalansız olmuyor yaşananlar.
Bugün seni çook özledim de yinede söylemedim bu yüzden. Orada yatan bende olabilirdim. Bırak işlerini de ben söylemeden kendin gel.
Kevser Şekercioğlu
Re: Özledim De Söyleyemedim tarafindan rukiye
yaramaz adam kızın kıymetini bilmemiş kızım sen bırak onu başkasını sevginin değerini bilecek birine seni özledim dee benceeeeeeeee
26. Ocak 2008 @ 12:09
Re: Özledim De Söyleyemedim tarafindan crazygirl..
) simdi kevser hanimmi diyecegim yoksa beymi bikere onu bilemedigim icin cok özür diliyorum kendisinden ama sunu söylemeliyimki be3nim yasamak istediklerimi hatta bi zamanlar birlikte3 oldugum sevdigiminde3 bana yasatmak ve3 yasamak istediklerimizdi bunlar ama ge3lin görün ki artik be3nim ona verebilecek onu agirlayabile3cek bi yüregim kalmadi evet onun en cok sevdigi yüregimi öksüz birakip gitti bi zamanlar..
ben onu sevmekten gececekmiyim??
asla!!
ben onu halä deliler gibi seviyorum ama kalbime yüregime en önemlisi beynime söz geciremiyorum her sözümde3n geri dönüslerimde kendimi onlarla müthis bi münakasanin icinde3 buluyorum..
ge3rci bana yüregimi kalbimi beynimi arkasina alip bu kavgalari fissekleyende aslinda gururum ya..
bi zamanlar sirf onun icin acittigim görmezden geldigim gururumdur en cokta bunu bana yaptiran bi ikinci ihtimali bana vermiyor artik..
isin asli suki arkadaslar severken ayriliga mahkum edildi benligimiz..
e3vet cogul bi kelime oldu ama istem disi degildi be3n halä biz diyorum cünkü biz ben olmayi sen olmayi beceremedik halä..
oda be3ni seviyo..
bunu adim gibi biliyorum cünkü birbirimize hep o uzaktan uzaktan ama cüretkarca yasasittigimiz askimiz karsisinda o askin ayrilikta bile hakkini veriyoruz!!
simdi bende ona verebilecek bi ben bile yokken!!
belkide yoklugunda yapmayi isteyebilecegim en büyük arzuma uzak durmak zorunda kaliyorumm..
ölüyorum ama ölemiyorumm..
ölümüme tahammülü olmadigini bildigim icin yasiyorumm..
zati böyle3 biseyi bende yapamazdim..
cünkü bi insanin ölme3ye bile cesaretinin yüreginin olmasi gerekir..
ve ben her onu bulmak icin ciktigim yollarda cesaretlerimi yitirdim..
ve yüregimde coktan öldü zatenn..
onsuzluga dayanamadi cok mücadele verdim onu yasatmak icin ama benimle kalmadi gitti(
bune bicim yazi oldu beahh..
ya cok yorgunum aklimda islemiyo arkadaslar biraz sacmee oldu amma idare artighinn dd)
14. Aralik 2008 @ 02:30